29 Haziran 2015 Pazartesi

Son..

"Bir adam var düşümde, tam dokunacakken uyandırıldığım.. 
Bir adam, sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim.. 
Düşümde bir adam var, benim mi bilemediğim.. 
Bir adam var diyorum, düşünüp düşümden ayrı kaldığım... "




Hüküm bitti..
Sensizliğe verdim yeminlerin her bir kelimesini..
Kahreden sözleri bir bir içtim..
Yorgunluk sardı yılgın bedenimi..

Çok oldu yar..
Benliğim benden çoktan geçti..
Gençliğim, baharım soldu,
Gözlerimde ki ferman çoktan gitti..

Kara gözlerinin kıvrımlı kirpiklerinden öylece savruldum..
Ben sonu olmaz nafile bir yoldayım, yoruldum..
Ölüme aşık, ölüme tutkun tüm hayallerim...
Ben ezeli vurdum ecelime,  tufanında savruldum..
Kanadım kan kırmızı, ateşinle yandım..
Kavruldum..

Kimselere söyleyemedim seni..
Gönlümün mabedinde saklı adın..
Hayalini alıp yaralarıma sardım..
Soluksuzum...
Şimdi bir nefessin bana..
Son bir nefes..
Bil..

// Eskilerden




Nursalkımın..

11 Haziran 2015 Perşembe

Tutulma..

Yazamıyorum,
Yazmaya varmıyor parmaklarım..
Kelam ise yüreğime kilit..
Donuklaştım, hissizleştim..
İçimde ince bir sızı usul usul kanıyor..

Kelimelerin beynimde ki iz düşümü varmıyor sayfalara..
Kalem bitkin, cümleler suskun..
Kulaklarımda belli belirsiz uğultular..
Bağırmak, haykırmak istiyorum..
Baş kaldırmak bu düzene,
İsyan etmek insanların bu tek düzeliğine!
Olmuyor, susmak kolay geliyor..
Bitkin ve tükenik hissediyorum..
Boş verdim...
Susuyorum..

Evet sana susuyorum en çok..
İçimden seni kana kana içmek geliyor..
Ellerimi uzatıyorum hayaline,
Dokunamamak nasılda canımı yakıyor bilemezsin..
Oysa şimdi burada olsan, ürkek bir serçe misali önce dallarına sonra kollarına konsam..
En çokta saçlarının kokusunu merak ediyorum..
Ve parmaklarının sıcaklık derecesini..
Bir bardaktan su içebilir miydik?
Dondurmanın en lezzetli yerini bana verir miydin?
Ve senin beni sevmen nasıl bir şey olurdu..
En çok nasıl severdin beni onu bilmemek acıtıyor..

Utanmak nasılda işlemiş ciğerime..
Kendimden utanıyorum, duygularımdan utanıyorum...
Sevmek karartır mı insanı..
Seni içimden seviyor ama dışımdan kap kara hissediyorum..
Duygularım salkım saçak, sevmelerim afaroz, sevişmelerim tarumar edilmiş,
Oysa buraya yazmak için aklımdan cümbüşlü süslü binlerce kelime gelip geçiyor..
Hepsini sağa sola geçiştiriyorum..
Benliğimin ta ortasında şekillenen senden ibaret kelimelerimi yine senin için saklıyorum..

Karma-karışığım..
Dünyam dönüyor, sen dönüyorsun, ben ise hep yerimde sayıklıyorum..
İçimde ne kasırgalar ne tufanlar dönüyor da suretim nasıl böyle sakin?
Bana bakan ne görüyor?
Ben aynada bakınca kendimde yalnızca seni görüyorken,
Bana bakanlar nasıl sadece beni görüyor..

Suskunluğum hiç olmayan varlığınla konuşuyor hep..
Çoğunlukla sitemkar ve bazende tamahkar..
Önce bağıra çağıra sövüyorum sana ..
Sonra kendimle çelişip yapışıp ellerine gitme diye ağlıyorum..
Sanki gelmişsin gibi..
Evet ben bir deliyim..
İnkar etmiyorum..
Yokluğunda varlığına tutuldum,
İşte buna itiraz ediyor ama isyan etmiyorum...

// Eskilerden





Nursalkımın..

3 Haziran 2015 Çarşamba

Sev..



Gönlüme ateş düşüren kara gözlü..
Yüreğime can batıran yağız sözlü..
Yıllar senin hasretine dolana dursun,
Eller beni deli bildi, varsın olsun..

Güneş kararalı, zaman dalımda çürüdü,
Yalnızlık kervanı aldı başını çoktan sineme yürüdü...
Bir bilse el-alem gönlümde başı boş gezinen dertleri,
Dünya utanır kendinden, alem halime üzülürdü..

...

Düştü cümlelerim bir bir yürek kıyısından..
Sana adanmış kelimelerin şimdi kalbi kırık..
Yalancı baharlar geldi geçti ruh penceresinden..
Ölüme düştüm,
Çok üşüdüm hayalini örttüm üstüme geceler boyu..

..

Gel, dudakların ecelim olsun..
Ürkütme beni,
Duygularımı vahşi bir kısrağı sever gibi sev..
Yeter bu delilik artık kollarında son bulsun..

Gel de gayrısı fark etmez,

Gel, isterse ölümüm ellerinden olsun..

.

Özgürlüğüm bakışlarına takılı kaldı..
Lütfen gel, hayallerimi hayalin esir aldı.








Nursalkımın..