27 Şubat 2017 Pazartesi

Ufacığım..



Sustun..
Kelimelerin gitti önce, sonra peşinden bir bir umutlarım..
Şimdi geriye kalanıma bakıyorum da;
Ne kadar eksildim, ufacığım..







Nursalkımın..

8 Şubat 2017 Çarşamba

Bu Yüzden



Hıçkıra hıçkıra masumluğu fısıldarken dudaklar,
Hüzünle yoğrulmuş hayatlara mı alışmaya çalışıyoruz?
Sevdiklerimize çözülmeyecek düğümler atıp,
Sonra da ipler koptu diye mi üzülüyoruz..
Sesi kısılmış soluklarla nefes alıp verirken dünyaya,
Yaşanmışlıklarımızı tedbirsizce sınıyoruz...

İşte bu yüzden hep aynı son, nefes alırken ölüyoruz...


(Rüyalarıma düştün yine fütursuzca,
En kötüsü ne biliyor musun?
Uyku ile uyanıklık arası ne kadar uzansam da sana tutamıyorum ellerini,
Çağırsam da duyuramıyorum ya sesimi..
Ah be kara gözlü sevgili, duysan ya beni..
Tutsan ellerimi..
Bak söylüyorum işte, ölürcesine Seviyorum seni..)


 ...

Nursalkımın..

1 Şubat 2017 Çarşamba

Üç nokta



Yüreğim yoksul bir çocuk..
Yamalanmış üstüne giydiği tüm sevdalar..
Özlemleri, hasretleri dolu dizgin,
Sevinçleri içe çoğunlukla yarım ve buruk..

Yolunu kaybetmiş bir meczup tüm aşklarım..
Kabıma sığamıyorum!
Nefes alamıyorum!
Şimdi ya gel al beni,
Ya da öldür ruhumu, sal beni..

Kaçıp gitmek istiyorum ama olmuyor..
Mıh gibi kalıyorum olduğum yerde..
Minicik bir damla vuruyor gözlerimden gönlüme,
Dağılıyorum, her zerrem paramparça oluyor..

Şimdi yarım kaldım ve buruk..
Sonsuz kaldı tüm hikayelerim,
Ve kafiyesiz şiirlerim..
Kifayetsiz tüm kelimelerim..
Mecalsizim, sadece sustum..
Her kelimenin sonu üç nokta,
Her hatıram gibi..
Ve sen...




Nursalkımın..