NOT:Bu yazı ve bu başlıkta yayımlanacak olan bütün yazılar argo/küfür ve melankoli içerecektir. Ona göre okuyunuz lütfen!
Kalktı, yine iş vardı bu sabah..
Kafa beton gibiydi ya da davul.. Her neyse işte anla durumu b*k gibiydi.
Aynada yüzüne baktı gözünün altında biraz ağlamaktan biraz uykusuzluktan çizgiler oluşmuştu..
Gözlerinde ki rimeli silmeden yattığı için çizgilerin bir kısmı daha da belirginleşip kara kara olmuştu..
Kendisine öyle sinirlendi ki musluktan akan suyu yüzünden önce aynada ki görüntüsüne çarptı..
Ne bulduysa dolaptan geçiriverdi üstüne, tek umursadığı şey olan ve onu dünyadan, diğer insanların boş muhabbetlerinden soyutlayan kulaklıklarını kulağına taktı.
Hava soğuktu ya botlarını ve kabanını giymeyi yeğledi bu gün..
Nihayet o çok beklediği bot ve mont günü gelmişti, içinden falcıya bir selam gönderdi..
Buruk bir tebessüm belirdi dudaklarında, sadece kendisinin ve falcının bildiği o s*kinden atma kehanet geldi aklına..
Hayatında hiç mucize denen şey görmemişti ki, mont ve botla mı olacaktı sanki bu iş..
Ne zamandır içten kahkaha atmadığını düşündü..
Ne zamandır beklediğini bir damla huzuru..
Ne kadar çok susadığını kalbini parça pinçik eden salağa!
Ciğerlerine kadar üşümüştü yine, kansızlığı insanların kansızlığına oranla had safhalardaydı.. Son zamanlarda doğru düzgün yemediği için gittikçe halsizleşiyordu.
Vitaminlerimi kaybettiğim hızda şu kiloları da bir kaybetsem diye düşündü. Ama güzel şeyler öyle kendiliğinden olmuyordu diğer her güzel şey gibi..
Önce ince bir elekten geçirip seni hayat sonra da ağzına s*çmalıydı bir güzel, yoksa içi rahat etmiyordu..
Şansızlık doğduğundan beri g*tünün dibindeydi ya zaten otobüsün kalabalıklığına ve trafiğe alışkındı, pek aldırmamıştı. Ama yan tarafında pis pis suratına bakan ve her frende üzerine abanan mal bu gün yeterince canını sıktığından bir sonraki frende kafasına koyduğu üzere topuklu botuyla ayağını bir güzel ezdi. Sonra da içinden sevinç naraları eşliğinde;
"o öyle koyulmaz böyle koyulur" dedi.
Eh be tamda sırasıydı.. Telefonun ekranında rastgele çalmasını istediği şarkının ön izlemesi gererken ister istemez tekrarladı..
-"Topraktan ötesi yok"..
Değiştirmek istedi önce parmakları varmadı ileri tuşuna. Bu nasıl bir çelişkiydi yapmak istediğini düşünüp yapmıyordu bir türlü! Kahretsin vanası bozuk muslukları yine açılacaktı. Bu lanet halinden tiksiniyordu artık...
Olanları ve hayatını düşündü.
(DEVAM EDECEK)
"Bu sabah kahrettim yine sana..
Ve bil ki bol bol küfrettim!
Küfür olsun diye öyle saçmaladım ki,
Duyarsan bir gün sende gülecekesin ben gibi!
Ve yine suskunluğuna ağladım içten içe..
Ve seni istedi canım deli gibi.."
çok anlamlı bulduğum şarkı yazına da anlam katmış
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
Silay ay ay sen argo sözcükler kullanır mıydııın.:)
YanıtlaSil:))))) İlk oldu. Denedim :)
Silçok ta argo olmamış , yerinde ve dozunda olunca iyi bile geliyor bazen , duygu geçişleri de iyi :D
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Denedim bakalım nasıl olacak.
Sil:))) çok beğendim . bazen argo dozunda olursa şirin oluyor ve sen de dozunda kalmışsın tebrik ederim. O topukluyla kafa ezme olayı harika bişi hep yapmak istemişimdir umarım bi gün yaparım hihihi.. Ah aşk susuzluğu ve aşk açlığı zordur be di mi:) Çok keyifliydi eline sağlık canım <3
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Dozunda tutmaya çalıştım. İlk olduğu için tedirgin oldum ama şimdilik tepkiler iyi.
Silbazen yapmak istediklerini yapmaya üşeniyor sanki insan
YanıtlaSilya da kaçmayı daha kolay buluyor :)
Evet öyle sanırım :)
SilArgo çok fazla değil böyle yazılarını seviyorum duyguları çok iyi yansıtıyorsun :))
YanıtlaSilTeşekkür ederim Deren, bende sizlerin yorumlarını gördükçe seviniyorum.
SilMerhaba mimledim dilerseniz cevaplayabilirsiniz bloguma bi uğrayın =)
YanıtlaSilTeşekkürler özlem, yapacağım sözüm olsun.
Silsen duygu kraliçesisin bence :)
YanıtlaSilMeleğim, Baharım sağol canım benim. O senin kraliçeliğin bence :)
SilBazen gerekiyor küfür etmek bunca can yakan şey yasanirken..
YanıtlaSilBende öyle düşündüm ve okuduğum bir blogunda bunda etkisi çok oldu. Teşekkür ederim :)
Silbir sonraki yazıyıda okudum.zaman zaman içimden geçen beni yakan kemiren duygulara çelişkilere tercuman olmuş adeta.en çok çelişkiyi yaşamak güzel.o çelişki sorguladığını düşündüğünü gösteren en büyük ispat değil mi?
YanıtlaSilkalemine sağlık.
blog bizim arka bahçemiz.içinden geldiği gibi olabilmeli burada .
sevgiler..