1 Mart 2012 Perşembe

Küçük Kız..



...
Her şey masasına bırakılan mavi bir gülle başlamış...

Sabah sınıfa girdiğinde masasında mavi bir gül bulmuş küçük kız...
Kalbi hayatında ilk kez böyle hızlı ve başka çarpmış ansızın...
Ne olduğunu anlamadığı bir duygu sarmış yüreğini ve küt küt atmış sol yanında bir şey ilk defa...
Sonra hocası girmiş derse...
Küçük kız utanmış, heyecandan al al olmuş yanakları, avucunda mavi gülü tutan elleri terlemiş..
Gözleri bakamamış hocasının gözlerine...
Bir asır gibi gelmiş iki saatlik ders...
Sanki karmaşık notlar değil de en güzel sevda masallarını anlatmış hocasının sözleri...
Küçük kız yerden kaldırdığında ilk defa buluşmuş sevdiğiyle gözleri...
Ders boyunca ağzından çıkan her sözcük ile benliğine işlemiş büyüğünün sesi...

Gök bir başka mavi olmuş o günden sonra, güneş bir başka parlak...
Küçük kız ilk defa fark etmiş parkta cıvıl cıvıl öten kuşları,
ilk defa görmüş pembe, kırmızı, beyaz karanfilleri...
Sevda öylesine büyütmüş ki küçük kızın minicik yüreğini,  yürek artık bedenine sığmaz olmuş...
Küçük kız ilk defa ölümüne sözler vermiş, evet demiş bir bankta evliliğe...
İnanmış ilk defa, hiç tereddüt etmeden masum, tertemiz hayaller kurmuş!

Sanki ilk defa görmüş İstanbul'u, sevgilinin gözleriyle...
Küçük kız, sevdiğiyle İstanbul'un farklı semtlerinde birbirinden güzel anılar biriktirmiş kucak dolusu..

Ve teni ilk defa değmiş sevgilinin tenine...
İlk defa tutunmuş küçük elleri, bir başka ele...
İlk defa sığınmış yüreği, korkmadan başka bir yüreğe...

Hayatından aylar akmış küçük kızın, günler büyütmüş aşkını,
Her geçen saat daha bi sarmış ruhuna sevdalısını...
Küçük kız sevgisiyle öylesine cesur olmuş ki,
Karanlıktan bile korkmaz olmuş artık...
Dünyayı bile karşısına alırmış hani istese...
Ölüm de neymiş, korkmazmış artık sevdalısının kollarında, Azrail bile gelse...

Elleri hiç ayrılmamış iki sevgilinin, hep en güzel sözleri fısıldamışlar birbirlerine...
Küçük kız bir başka dünyanın bir başka şehrinde hüküm sürmeye başlamış sanki..
Eskiden hiç bilmediği aşk, şimdi ona yeni yeni hayatlar vermiş...
Farklıymış artık her şey, anlamı varmış gülde ki dikenin bile...

Küçük kız aldığı her nefesi sevgiliyle doldurmuş...
Kimse umrunda değilmiş, küçük kız artık sadece onunmuş...
Yazlar geçmiş sevdalısının kollarında, kışlar bitmiş..
Ve sonra bahar açmış dünya...
Her yeni gün yepyeni bir mutluluk ve heyecan vermiş ona...
Sevgiliyi bağlamış küçük kız, sımsıkı yarınlarına...

Kışlar bitmiş sonra bahar açmış dünya....

Bir bahar günü nedense havada ki bulutlar beyazdan griye dönmüş..
Sormuş küçük kız ne oldu diye sevdalısına...
Hiç bir şey diyememiş sevgili "ne olur gitme"den başka...
O anda görmüş küçük kız sevgilisinin ardında ağlayan bir başka kadın...
Dünyası kararmış, yüreği parçalanmış küçük kızın...
İnanmak istememiş önce, bir başkasına ait olduğuna sevdasının.

Sonra anlamış büyüğünün dalgın bakışlarını..
Sonradan anlamış küçük kız sevgilisinin sebebsiz ağlayışlarını...

Sevdasını da almış küçük kız, gözlerinin derinlerine bakarken sevdalısının,
İçinden "seni seviyorum büyüğüm demiş, dışından ise buruk bir "El-veda.."
Elini çekerken yarinin elinden, içi sızlamış parmaklarının..
Nereye gittiğini bilmeden küçük kız, koşabildiği kadar koşmuş!
Gözyaşları durmamış, deli bir çağlayan olmuş coşmuş...
Kendini bilmez saatler geçmiş gitmiş...
Küçük kız, aydınlık bıraktığı evine koyu bir karanlıkta dönmüş...
Nefesi kesilmiş sanki, gözlerinde ki hayat ışığı birden sönmüş...

Kimseye anlatamamış küçük kız derdini,
Kimse de anlayamamış küçük kızın günden güne solmasının sebebini...
Sadece ağlar olmuş artık küçük kız, eskiden şen şakrak cıvıldayan sesi artık hep susar olmuş..
Ne boğazından lokma geçirebilmiş küçük kız, ne de  soğuk yatağında uykuya teslim edebilmiş kendini...

Ve tekrar karanlıktan korkar olmuş küçücük yüreği,
Bakışlarına bir acı, bir ürkeklik yerleşmiş küçük kızın...
Günden güne erimiş, sanki ruhu bedenini terk edecek gibi ansızın!

Avare avare dolanmış günlerce küçük kız, kimsenin bilmediği ıssız yerlere kaçmış...
Gizliden gizliye sevdiğine gitmiş küçük kız, ondan uzak her saniye yüreği daha da yanmış!

Saatlerce sessiz bir köşede uzaklardan izlemiş cananını...
Uzatmış ellerini küçük kız, sevgilinin elini tutmak istemiş...
Kıyamadığının gözlerinde görünce hüzünlü yaşlar, uzanıp silmek istemiş,
Koşup da atlamak boynuna, yaralarını nefesiyle sarmak istemiş...
Gidememiş küçük kız, silememiş sevdiğinin gözlerini, tutamamış sıkı sıkı ellerini..
Saramamış zaten yaralı olan bedeniyle büyüğünün yaralarını...

Günler geçmiş, artık dayanamaz olmuş küçük kız onu uzaktan izlemeye,
Kaçmış gitmiş bir gün, elinde sevdiğinden yadigar kuru mavi gülüyle...

Sokaklara vurmuş kendini küçük kız yaşamdan bitap düşen hali perişan..
Üsküdar'dan da kaçmış küçük kız, Kadıköy'e de olmuş düşman!
Dünya dar gelmiş minik yüreğine, doğduğuna olmuş bin pişman...

Sanki lime lime parçalamışlar etlerini küçük kızın,
Sanki yüreğine dikenli teller batırmışlar...
Tüm geleceğini, umutlarını kanata kanata ellerinden almışlar...
Bin bir umutla büyüttüğü hayal çiçeklerini, ruhundan koparmışlar,

Acımadan üstüne üstüne basmışlar küçük kızın...
Artık maviye de küsmüş küçük kız, mavi güllere de....




Bir gün son kez gitmiş Üsküdar'a küçük kız,
Büyüğünün aşkını ilan ettiği ikisinin bankına...
Bir şeyi iyi öğrettiğini anlamış küçük kız hocasının..
Acı çekmek, yalnız ve nefessiz  kalmak ne demek iyice işlemiş beynine küçük kızın..

"Teşekkürler büyüğüm" demiş küçük kız, yüreğine dokunmuş gözlerinde yaşlarla...
Elinde kuru mavi gülü de varmış küçük kızın, batan dikeni kanatmış solgun tenini...
Ağlamış doyasıya, yağmur bile utanmış küçük kızın göz yaşlarının yanında yağmaktan...
Denize sormuş, "neden" diye küçük kız... Deniz bile bükmüş dudaklarını küçük kızın sızısından...
Dalgalar vururken kıyıya acı acı, sulara bırakmış küçük kız sevdasını...
Boğazın yeşil derin sularına bırakmış mavi gülünü, aşkının mirasını ....
Tutamamış peşinden akan bir kaç damla göz yaşını...

Son kez bağıra çağıra söylemiş şarkılarını küçük kız...
Son kez söylemiş 'hep bir şeyler eksik yar',
Senden uzakta.. Yerine sevemem diye...

Yeminler etmiş küçük kız, başka sevdaları yüreğine almayacağına,
Asla sevdiğinden başkasının olmayacağına...
İlk aşkını ölene dek hiç bir zaman unutmayacağına....
Ölürken yüreğinde ve teninde yalnızca o olacağına...
Yeminler etmiş, bir daha hiç ağlamayacağına..

Son kez söylemiş usul usul şarkılarını küçük kız,
Ruhunu, yüreğini ve boynunda ki şalını ardında kalan boş banka bırakıp,
Oturmuş yapayalnız soğuk beton kıyıya..

Sonra buruk bir tebessüm belirmiş dudaklarında küçük kızın,
Açmış kollarını ve bedenini atmış soğuk sulara...
Önce serin serin sevmiş deniz, küçük kızı almış kollarına...
Narin bedenini incitmekten korkarcasına nazik davranmış küçük kıza...

Boğazın serin suları arasında gömülürken sessizliğe,
Son kez bakmış küçük kız gök yüzüne ve bulutlar arasından parıldayan yıldızlara....
Son kez "el-veda büyüğüm" diyebilmiş...

Deniz, sevdalısının suretine bürünürken küçük kız, yarin kollarında ölmekten müteşekkir sarılmış sulara...
Son kez dolmuş gözleri küçük kızın, kapanırken dünyaya..
Son kez bırakmış nefesini, sevdalısının suretinde serin suları dolarken ciğerlerine...
Ve son kez öpmüş küçük kız, elinde tuttuğu sevgilinin resmini...
Ve sonsuza dek maviye bırakmış kendini, karışmış sulara küçük bedeni...

Bankta rengarenk bir şal kalmış küçük kızın ardından,
Kimse bilmemiş bir sevdalının buluştuğunu sonsuz sevdayla!
Ve sessizce, kanayarak çekip gittiğini bu dünyadan...

..............................Nisan 2007



Nursalkımın..

17 yorum:

  1. noluyoruz yien cimcime..AAaaaaaaaAAAAa:(
    kızcam ama artık

    YanıtlaSil
  2. canım çok güzel çoooooook güzel...
    üzülerek okudum,
    her anını merak ettim...
    emeğine sağlık...
    ne diyeceğimi bilemedim...
    bu arada benim çocukluğum üsküdar da geçti.............................
    sevgiler canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de okul yıllarımın bir bölümü Üsküdar da geçti canım.
      Hikaye gerçeklerden alıntılandı biraz :) sevgiler.

      Sil
    2. yaniiiiiiiiiiii
      başkasını hayatı mı yoksa senden mi??
      çok meraklıyım...
      ama çok etkiledi beni bu paylaşımın...
      tekrar ellerine sağlık...

      Sil
    3. :))) sağol canım, senin de okuyan gözlerine sağlık.

      Sil
  3. Güzel olmuş da sonunu güzel bitirseydin güzelim, hiç kimse için değmez candan vazgeçmek. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. küçük sırlar var yazında,insanın canına batan..

    YanıtlaSil
  5. :(((ilk aşklar hep can yakar hiç unutulmazlar seninle peşinden gelir hep...sonu kötü bitmiş ...anlatış harikaydı Züleyha kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  6. Bazen çok şeyi görür susarsınız...
    Bilirsiniz bir şeyler düğümlenir derin bir ah çekersiniz...
    Son bir nokta koyarsınız bir yere..."Can sızım"....
    Her şeyi anlatır bazen bir kelime...

    YanıtlaSil
  7. çok güzel ama olmaz ki böle son olmaz ki.
    mavi gül yaşasaydı, şalı omzunda kalsaydı ama.
    üzme beeee.
    :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke..
      Ama mutlu son diye bir şey yoktur diye demişti kız erkeğe..
      Sonlar mutlu olmaz, mutluluksa devam eder..

      Sil
  8. mavi güllere ve maviye küsmüş küçük kız ne güzel ifadeler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler .. Küsmüş gerçekten de o günden sonra mavi güllere..

      Sil
  9. Çok etkilendim yorumlardan anladığım kadarıyla gerçek bir hikaye maddi aşkı tatmamış biri olarak küçük kızın yaşadığı o aşkı çok kıskandım. Küçük kızı maviye ve mavi güllere küstürmesine rağmen.

    Küçük kız İnşAllah bundan sonra çok mutlu olur en içten dileklerimle söylüyorum bunu. Belkide mutlu bilemiyorum. Bildiğim mutluluğu sonuna kadar hak ettiği.

    Kalemin çok kuvvetli sanırım bu yüzden çok etkilendim ve küçük kızın mutlu olmasını deli gibi istiyorum :)

    YanıtlaSil
  10. Sayfanıza yeni katıldım ama yazılarınızı..şiirlerinizi okurken gözlerim doldu... yürek sesiniz hiç susmasın... tebrik ediyorum...

    YanıtlaSil