15 Ağustos 2017 Salı

Şiirler de ölür..



Şiirler de ölür şairler gibi..
Bir bir atar kendini kelimeler sevdanın göz bebeğinden..
Sükuta teslim müebbet olur..

Şiirler de ölür sevgili..
Sevdası yitip, sessizliğe büründüğünde kelimeleri...
Yüreğin yarası siler geçer tüm sesleri..

Şiirler de ölür bir gün sevgili..
Öksüz bir sabinin dilinde yarım kalan baba sesi gibi..
Gönlünde sarmalanan kifayetsiz çocukluğu gibi,
Ana kucağında yarım kokan hayallerinden sızar..
Ve şiirler de ince ince ölür yitip giden aşklar gibi..

Şiirler de ölür sevgili..
Uzun satırlar arasında yolunu kaybeden noktayla virgül gibi..
Anlamının en derininden tutuşturup kelimeleri..
Yakarak kör eder zifiri geceleri...

Şairin kaleminden damlar damarında ki tüm kan bazen..
Son sözleri gibidir işlediği her satır matemini..
Serseri bir kurşunun hiç acımadan delip geçmesi gibi..
Beyaz sayfaya düşen her siyah kelamın aksi..
Ağır ağır siler gözlerinden şiirleri..
Ve işte o zaman Şiirlerde ölür sevgili..

"Kara gözlerinin zifirine yandığım, kalbimin katili..
Şiirlerime ölüm yolunu öğrettiğim sen sessizliği seçtin seçeli..."







Nursalkımın..