28 Ağustos 2013 Çarşamba

Çift Yumurta TEKİZ'i..!



Saçma geldi değil mi konu başlığı, saçma biliyorum ama içimde ki ikileme nasıl bir başlık bulsam bilemedim..
Bu günlerde bocaladığım şeyler ve kocaman mutsuzluklarım var..
Depresyon alameti sanırım bunlar, çünkü hayatımda kötü yöne giden bir şey yok çok şükür..
Her şey sakin tüm olağanlığıyla devam ediyor..
Bir tarafım buna sevinirken diğer tarafım isyanlarda..
Bu tek düzeliğe isyan ediyor!
Öyle ki aptallaştım, afalladım..
Olmayacak şeyler dileyip sonra imkansızlıklarına üzülüyorum..
Sonra üzüldüğüm için kendime kızıyorum..
Ama dediğim gibi içimde kavga eden iki taraf var.
Biri saçları at kuyruğu şeklinde bağlı, jilet gibi takım elbisesi içinde, gözüne fazla büyük gelen gözlükleri ve elinde ki kalem-defter ikilisiyle bana bakan ve "seni yakarım" parmak işareti yapan bayan olgun tarafım..
Bir diğeri saçlarında buklelere, kimi şekilsiz tokalar geçirilmiş, rengarenk çoraplar giymiş yaramaz, ve mutsuz küçük kız tarafım..
Sanırım biri beynim, biri aklım..
Ve ben tüm bunlara uzaktan bakıp hangi tarafı seçeceğimi bilmiyorum,
Hangisiyle mutlu olacağımı bilmiyorum..
Kendimle;
Çelişiyorum, çatışıyorum ve buna nasıl dur diyeceğim bilmiyorum..


Nursalkımın..

27 Ağustos 2013 Salı

İmkansızdan Öte..


Sen bir şehrin gökte asılı incisi,
Ben bir yetimliğin en aciz dilencisi..
Hangi dilencinin boynunda olur ki incisi..
Sen bende öyle,
Ben çaresiz böyle...

Bu bir garibin imkansız düşleri..
Sahipsiz bir aşkın, çözümsüz bilmecesi..
Sen, kırıntıları bile dudaklarımda tebessüme yer açan deliliğim..
Sen, bu dünyada benden hiç haberi olmayacak gözü kara sevdiğim..
Sen, rüyalarda tutunabildiğim koca aşk..!

Bulur musun bir gün beni?
Dokunur muyum parmaklarına..
Yıldızlara bakar mıyım gözlerinden..
İmkansızdan bile daha öte..
İmkansızdan bile daha keskin..
Sen gönlüme malum sevdiğim..


(eskilerden)

Nursalkımın..

26 Ağustos 2013 Pazartesi

.. YABANCI



Uyanmak istemiyorum ey yabancı..
Seninle mutlu olduğum düşlerden...
Ben ki sana el gibi uzak..
Sen ki bana ten kadar sıcak..
Düşler prensi, yüreğimin cılız aşk sesi..
...



Nursalkımın..

23 Ağustos 2013 Cuma

Hayaller'im..


Ne hoştur hayal kurmak..
Bende ise daha bir hoştur..
Hayal dünyasında yaşamayı çok severim, belki de hayatın bu kasvetine katlanabiliyor olmam ondan..

Düşünsenize bu kadar kötülüğün olduğu bir dünyada hala umut edip yaşabiliyorsak bu hayal edebildiğimiz içindir..

Ben hayallarimle gerçeği karıştırırım çoğu zaman.
Hüzünlerimde geceleri gündüz, gündüzleri de gece olarak yaşamayı huy edinirim kendime..
Derim ki; " sabret bu bir rüya ve başını yastığa koyduğunda başlayacak tatlı gerçekler.."

Hissettiğim yorgunluk ve yoksunluk, baktım ki hayallerimi de tüketiyor..
Ne garip bir ruhtur insan..
Gerek okurken, gerek izlerken dokunduğum her mutlu sonlu hikaye bana hüzün veriyor..
Kendi mutsuzluğumun derinliğini hatırlıyorum..

Hayallerimde ki başrol oyuncusu olarak artık sahtesini hayal dünyamda kurgulamaktan yoruldum..
Hayallerden ve hayatlardan yoruldum...
Kalbimin ritimsizliğinden, heycansızlıktan yoruldum..

En zoru da her sabah mutlu bir hayalden mutsuz bir dünyaya uyanmaktan yoruldum..

:(



Nursalkımın..

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Ben Bir Karınca Kadar küçük Olabilirim...


Ben bir karınca kadar küçük olabilirim,
Ama safım belli olsun!
Zira bir ülkede ağaçlar kesilecek diye ayağa kalkan bir dünya,
Ülkemizden saatlerce haber yapan DUYARLI(!) tv kanalları,
Mısırda yüz binlerce masum insanların,
Sırf, sadece MÜSLÜMAN olması hasebiyle derin bir uykuda!
Rahat yataklarında, vicdanlarında gram sızlama olmadan sessizce yatıyor..
Evet ben bu durumu değiştirmem,
Mısır'da, İslam düşmanlarının yaptığı bu adi katliamları durduramam belki ama,
Yarın bir gün mevlam bu zalimlerden bunun hesabını sorduğunda,
En azından safım belli olsun...!

Kahrolsun bu zulmü reva gören haysiyetsizler,
ALLAH nurunu elbet tamamlayacak!
Ya KAHHAR, Ya KAHHAR, Ya KAHHAR!!!

Karınca Hikayesi

Kral Nemrud İbrahim peygamber’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydan yere odunlardan büyük bir yığın yapılmış. Odunları tutuşturmuşlar sonra. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Korkmuş kaçmış bütün hayvanlar. İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış askerler. Atacaklarmış ki Nemrud’un ne güçlü bir kral olduğunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin İbrahim Peygamber.

Bu sırada bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş. Hem de boyu göklere varan cehennemi ateşe doğru. Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal parçası taşıyan bir kartal onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp: “Bu acelen niye? Nereye böyle?”

Ağzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, “Duymadın mı” demiş. “Nemrud, İbrahim Peygamber’i ateşte yakacakmış. İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.”

Bu sözleri duyan kartal kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye başlamış. “Sen şu ateşe dönüp yüzünü hiç bakmadın mı?” diye sormuş. “Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?”

Su taşıyan karınca, “olsun” demiş. “Hiç olmazsa safımız belli olur.”

Nursalkımın..

15 Ağustos 2013 Perşembe

SatıLık CümLeLer...



Sahibinden,
Az ve temiz hislerle kullanılmış,

-"Seni Seviyorum!"
-"İyi ki varsın, iyi ki benimlesin, iyi ki benimsin!"
-"Ölene dek hep birlikte olacağız!"

cümleleri sonsuza dek satılıktır..

Ben;

Kefaleti ağır bir sevdanın, "yüreğimde ki kırıklarda asılı kalan";

-"Özledim!" sesi ile yetineceğim...

Nursalkımın..

14 Ağustos 2013 Çarşamba

...Önemli-Lik




Küçük mutluluklar elbette önemliydi,
Büyük hüzünlerin yaraladığı kalbi için...


Nursalkımın..

Bir Zamanlar..



Bir zamanlar mutlu olmuştu gerçekten..
Çocukça, aptalca çarpmıştı yüreği..
Bir zamanlar bakışlarında yer eden hüzün,
Gerçekten gitmişti bir süreliğine..
Çarpmıştı kalbi..

Bir zamanlar yalan bir sevdanın tutsağı olmuştu en büyük gerçekliği ile..
Dudaklarında yer eden tebessüm ilk defa taktığı bir maske olmamıştı..
Bir zamanlar inanmıştı yarınlara..

"dı"..

Bir zamanlar..

Nursalkımın..

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Siyah Kuğu Tarafından Mimlendim :)

Uzun zamandır çok fazla paylaşımda bulunamayınca ne yazsam diye düşünürken dört ayak üzerine düştüm sanırım :) Sevgili SİYAH KUĞU beni değişik bir mimle mimlemiş. Pek ala da etmiş :) Son zamanların meşhur deyişi : Ala yavrum ala :)

Elimden geldiğince sorulan sorulara cevap vermeye çalışacağım :)



Başlıyorum ..

BEN KİMİM?

Ben kimim? Bunu bana sorarsanız verecek ne cevap bulabilirim bilmiyorum...
Kısacası 26 yaşında, inişli çıkışlı yollarda yürüyen, hüzünlenmeyi seven, sevmese de kaderinde genelde yaşayan, yazıya, romana, şiire, hayali kimliklere bürünmeye düşkün bir garip kişiliğim...


BLOĞUMUN ADI NERDEN GELİYOR?


Bloğumun adı bir zamanlar çok değer verdiğim bir insanın bana seslenişinden geliyor..
O zamanlar bu isimle açılmış bir blog olduğum ve beni bu isimle tanıyan insanlar için de değiştirmeden öyle devam ettim..
Dile kolay 2006 dan bu yana 8 yıl oldu, hep nursalkımıydım..

BLOG AÇMAYA NASIL KARAR VERDİN?

Hatırlamıyorum ama internet aleminde formlarda sıkça paylaştığım şiirlerimin çalınmasından bunalıp hepsini bir yerde toplamak adına sanırım başladım bu işe..

KİŞİLİĞİM

Zor soru.. Aceleci bir kişiliğe sahibim, beklemekten nefret ederim.. Bazen zor, bazen kolay bir insanım.. Soğuk göründüğüm söylenir ama arkadaşlarım için canımı verecek bir yapıya sahibim.. Hep veren tarafımdır, kimseyle küs kalamam.. Neyim varsa hepsi dilimdedir, içten pazarlık yapmak zor hatta imkansızdır benim için.. Karşımdaki insana tanımadan etmeden koşulsuz güvenirim, bu yüzdendir çok kazık yemişimdir..

Sevdim mi bağlanırım, bağlandım mı biterim.. Kaybettim mi ölürüm..

Öyle böyle, deli bir şeyim işte..

HOŞLANDIKLARIM

Soruyu okuyunca aklıma ilk "Ebru Yapmak" geldi.. Suya resim yapmayı, bir damla boyayı şekilden şekile sokmayı severim..
Şiir yazmayı-okumayı, dizi-film izlemeyi, doğayı, doğa adına olan her türlü etkinliği severim..
Zaman zaman kimseden habersiz, alıp başımı gitmeyi severim..
Hikaye-roman okuyup, dizi film izleyip hayallerimde baş rolde kendimi koymayı severim..

Ama en önemlisi hayal etmeyi severim...

HOŞLANMADIKLARIM

Klişedir ama yalandan nefret ederim..
Menfaatçi insanlardan, elinde ki mevkiyi kişiliği için kullananlardan, haksızlıktan ve cehaletten nefret ederim..
Bilmediği bir konu hakkında gerekli gereksiz yorum yapan insanlardan özellikle kaçınırım, konuşmam..
vs. vs. diye devam eder bu liste uzatmayalım en iyisi :)

EN COK SEVDİĞİM MAKYAJ MALZEMEM

Kullanmıyorum ki...
Makyaj malzemesine girmez belki ama kokusuz el kreminden vazgeçemem..


ÇANTAMDA OLMAZSA OLMAZIM

Yukarıda ki ile aynı cevabı vereceğim.
El kremim olmazsa hiç bir yere gidemem..
Zira ellerimi yıkadıktan sonra krem sürmezsem hiç bir şeye dokunamam...

EN SON OKUDUĞUN KİTAP

Upss.. Burada susma hakkımı kullanıyorum :)
Neden demeyin, öyle işte :)

KİMLERİ MİMLİYORUM.

Her zaman ki gibi bu mimi okuyup üstüne alınan ve altına yorum yazan herkesi mimliyorum :)

Nursalkımın..

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Depresif İsyanLar..!



Saçmalamak istiyor hüzünlerim !
Tüm şehirleri yakıp yıkmak, sonra da katili olmaktır niyetim!
Bir karanlık çöktü içime, perdelerim sıkı sıkıya kapanmış sanki...
Ölümü hayal ediyorum derince ve gülümsüyorum imkansızlıklara..
Kara gece çökerken lime lime tenime, parıldayan bir yıldız dokunuyor sürekli sinirime..
Kızıyorum kendime!
Kaçıyorum gözlerimde ki ıslak şeyden.
Ama kaçamıyorum içimi delip geçen hüzünlerden!
Bahaneleri topladım koydum bir çuvala, fırlattım gitti!
Fotoğrafları da yırtıp attım!
Artık ağırlıklarımı taşımak istemiyorum, alın şu yükü omzumdan.
Rahat bırakın isyanlarımı, avuntularınıza ihtiyacı yok acılarımın.
Nasıl olsa hafifletmeyecek hiç bir nasihat kederimi!
Lütfen artık kendinizden örnekler vermeyi bırakın!
Ben nasıl olsa kabullendim üzerime düşeni!

Kandırmayın kendinizi böyle, hangi kavuşmalar efsane olmuş söylesenize..
Ardında hep iz bırakan kavuşulmayan hazin hikayeler değil midir ki?
Ferhat delirmemiş mi dağları oyarken, Mecnun ölmemiş mi Leyla aşkıyla kıvrım kıvrım yanarken?
Söylesenize Aslı öldüğünde kavuşmuş muydu Kerem'iyle?
Buluşabilmiş mi elleri elleriyle...?
Peki ya kavuştum sananlar önce öldürmediler mi tüm bakir yeminleri?
Tüketmediler mi sevgilerini?
Kirletmediler mi bencillikle birbirlerini?
Kanatmadılar mı kabuk bağlayan yaraları?

Bırakın da solsun gülüm, intikam alsın geceler benden.
Evcilik oynamak istiyorum mutluluklara dair acı sonla biten!
Neden öldürmüyor hiç bir hançer ruhumu!
Kesmeyen bıçaklarım var biraz bilemek gereken!
Paylaşılmıyor hiç bir acı, azalmıyor da anlattıkça...
Ve yalan! inanmayın sakın, geçmiyor hiç bir şey zamanla...

Bu gün derin kederler demliyorum vefasızlıkların yanında  akşamın beşine..
Rol model alıyorum tüm ölüleri kendime!
Ve sözlüğümden çıkarıyorum artık gülümseyen bütün sözcükleri....
Kalbimin orta yerinde bir yere bir çivi çaktım, astım yasaktır girmek yazısını.
Tıklatmayın!
Ebediyete kapattım artık ruhumun kapısını!

Koleksiyonlarım da var benim biliyor musunuz?
Kimi zaman hüznü biriktirdim katre kare, kimi zaman hazanı!
Kimi zaman imkansız hayaller yapıştırdım defterime, kimi zaman soğuk bir isyanı...
Karalayın tüm günlüklerimi, söndürün beni yakan ışıklarımı...
Soldurun geçmişimin tüm aşklarını..
Mükemmel olmak istemiyorum ben, belki içi boş bir sakız kutusu...
Çiğnenmişliklerim olsun başkalarının ağızlarında benim de...
Bulaşsın acım ilmek ilmek tüm evrene!
Balığı olmayan bir akvaryum da olabilirim gelecekte...
Böylece hiç kimse zevk almaz beni izleyince!

Mucizelere inanmıyorum artık, sokmayın yalan efsaneleri gözüme gözüme...
Benim karşıma çıkmıyor birden külkedisinin perisi ya da sormuyor dileğin nedir diye Alaaddinin cini..
Dokunmayın benim gamlarıma, yaslarıma ve en çok da isyanlarıma..
Ne olur rahat bırakın hüzünlerimi, solmuş çiçeklerimi, söylenememiş kelimelerimi...

Sadece bir şey istiyorum sizden, yırtın atın olmaz mı kaderdimi...!

Bırakın erisin gönlüm, bırakın tükensin tüm çarelerim..
Bırakın silineyim hayattan, bırakın bitsin burada benim hikayem...
Umurumda değil ne yaşamak ne ölmek bundan sonra!
Hayatıma dair, bedeli ağır hiç bir fermanı imzalatmayacağım!!!!!

Yemin ediyorum, söz verdim kardeşime, ölsem de kederimden bir daha yaşanmışlıklarımı gözümden damlatmayacağım!!!


Çatlasam da acımdan artık bir daha gözlerimi kanatmayacağım!!!!



(Eskilerden)

Nursalkımın..