18 Haziran 2013 Salı

DANTELDEN AVİZE YAPIMI & SEMAN'IN ÇEKİLİŞİ VAR :)



Uzun bir aradan sonra herkese merhaba..
İş, güç kovalamaca derken nihayet kendime ve sizlere ayıracak bir vakit kırıntısı buldum..
Bu aralar şiir-yazı perisinin yolu benim düşünce loblarımdan pek geçmiyor anlaşılan, hiç gelmiyor elime, dilime yazma hissi..
Ama kaç zamandır paylaşmak istediğim güzel bir konu var ve ne yazık ki hep erteleyip duruyorum.
İşte geldim bu gün onu sizlerle paylaşmaya :)
Elbet daha önce bileniniz, göreniniz çoktur :) Hatta yapanınız bile vardır eminim :)
Çok mu merak ettiniz, söyleyeyim efendim;
Bizim mucit hanımlar el emeği göz nuru dantelleri farklı tarzlarda değerlendirmeye devam ediyor, nasıl mı?
Şık ve tasarım harikası avizeler yaparak..
Üstelik yapım çok kolay!
Bayıldım ben, şatafatlı lambaları sevmiyorum o yüzden bende denemeyi düşünüyorum (Annem Duymasın :)) ve denemek isteyenler için bir haber sitesinde karşılaştığım anlatımıyla beraber resimleri buradan paylaşıyorum.

Ama ona gelmeden önce sizlere bir çekilişi duyurmak istiyorum.
Sema'nın günlüğü blog sahibesi arkadaşımız bir birinden kıymetli hediyelerle güzel bir çekiliş düzenlemiş.
BAKMAK VE KATILMAK İSTEYENLER TIKLASIN :) Bizlerde bu çekilişi yalnız bırakmayalım. Arkadaşımızın gönlüne sağlık.


Şimdi gelelim dantelden nasıl avize yapılırın faydalarına :)

(NOT : Burada ki resimler ve açıklamaları ŞU SİTEDEN aldım :) )




Yuvarlak biçimli dantelleri bir araya getirin. Buruşuk olmaması ileri ki aşamalarda işinize yarayacaktır.



Seçtiğiniz dantelleri duvar tutkalıyla ( duvar tutkalı işin sırrı) kaplayın.



Yuvarlak biçimli ya da lambanızın gözükmesini istediğiniz bir biçimdeki balonu şişirin.



Tutkalladığınız dantelleri uçları mutlaka birbirine değecek şekilde balonun üzerine yerleştirin. Daha sağlam olması için bir kat daha duvar tutkalı sürün.



Bir yere asarak sabitlediğiniz balonu bir gece bekletin.



Bir gece bekleyen ve üzerindeki dantellerin kuruduğundan emin olduğunuz balonu söndürün.



Ampul geçebilecek bir şekilde üst taraftan delik açın. Elektrik aksamını geçirin. Ve lambanız hazır!

Evet yapımı bu kadar kolay arkadaşlar. İnternetten bulduğum bir kaç model de böyle;











Nursalkımın..

13 Haziran 2013 Perşembe

5 Haziran 2013 Çarşamba

MİRAÇ KANDİLİ :)

Bu gün böyle güzel bir görüntünün oluşmasına vesile,
O güzeller güzeli nebinin, Muhammet Mustafa (s.a.s.) bizlere rabbimizden hediye getirdiği namazın,
İlk hediye edildiği gece olan Mübarek Miraç kandilimiz kutlu, mutlu ve huzurlu olsun.
Bu gece hürmetine dualarımız kabul, kalplerimiz temiz ve nur dolu olsun.
Rabbim bizleri selamet ve huzura eriştirsin.

Bana da duasında yer veren bol bol dua bulsun. (amin)


Ülkemizin selameti için dua etmeyi unutmayalım... Hayırlı ve huzurlu kandiller diliyorum..

Nursalkımın..

3 Haziran 2013 Pazartesi

AĞAÇLAR KADAR OLABİLSEYDİK..



Son günlerde sosyal medya denen yayın ortamında bir kavgadır aldı gidiyor..
Birileri birilerine sürekli hakaret içerisinde, bir çekememezlik, bir kavga furyası..

Ülkede tam bir şeyler azıcık düzelecek umudu taşıdığımızda, yabancı güçlerin oyunuyla halk haklı haksız galeyana geliyor, getiriliyor.

İnsanlar birbirlerini çoğu aslı olmayan resimlerle, asparagas haberlerle kışkırtıp germe derdinde... Resmen gözlerimizin önünde kocaman bir halk ikiye bölünüp karşı karşıya savaşa sokuluyor, ama kimse görmüyor..

Borsa çöküşleri tavan yaptı, bir gram düzelen ekonomi yine dalga dalga..

Dedim ki eyvah kesin biri çıktı milli değerlerden birini kati suretle tenkit etti ondan bu feryat figan..

Ama gelin görün ki nedenini okuduğunda gözlerim doldu, yazık dedim.. Zira gezi parkı diye bir mekanda kesilmek istenen ağaçlar başlangıcı olmuş bu yerle yeksan eden sözde direnişin..

Sözde direniş diyorum şimdi bir taraf bana yancı çıkacak diğer tarafta topa tutacak..

Hayır ikisini de istemiyorum!!!

Tek düşünebildiğim keşke şu ülkede ağaç kadar değere sahip olabilseydim..

Çok duyarlı(!) vatandaşlarımız, 2001-2002 yıllarında biz liseli çocuklar okul kapılarında başımızda ki örtülerden tutulup yerlerde acımasızca sürüklendiğimizde, polisi, askeri hiç bişey dinlemeden coplarla bizleri sere serpe dövdüğünde, üniversitede okuma haklarımız adına kat sayı dedikler aptal bir eşitsizlikle engellendiğinde, alındığımız ikna odalarında çeşitli tehditler ve hakaretler işittiğimizde söyleyin ALLAH aşkına fotosentez yapamadığımız için mi bizlere kör, sağır ve dilsizdiniz?

Yeşil renkli olmadığımız için mi onca çileye, göz yaşına, yalvarışa sustunuz, tek kelime etmediniz. Yoksa o zaman size dokunmayan yılan bin mi yaşasaydı..

Bu kadar hak hukuktu derdiniz madem, o zaman ben hiç birinizi göremedim! Neredeydiniz, insanlığınızı tatile mi göndermiştiniz? Çünkü insan olan onca insanlık dışı harekete, yapılana susamazdı!!!!

Bu gün ağaçlar kesilmesin diye avaz avaz bağıran ey halk, bizlerin ruhları, umutları, çocuk hayalleri kılıçtan geçirildi bir zamanlar neredeydiniz???

Yazık, çok yazık..


Hatırlatayım mı??



Biz o zamanlar demiştik, SUSMA, SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK diye..

O zaman şimdi sokaklara dökülenlerin çoğu böyleydi.. (istisnalar alınmasın)



Nursalkımın..