31 Mayıs 2013 Cuma

BİR CEVAP BULAMIYORUM..



Neden diyorum, soruyorum kendime..
Neden hala unutamıyorum aşkını, neden her gün en az bir kere "acabalar " düşüyor aklıma..
Aklıma her geldiğinde, yüreğim hala pır pır,
Sensizlikse hala acıtan, ateşten bir kor!
Yakıyor, dağlıyor beni!
Zaman geçse de, onun ateşi sönmüyor!

Ne zaman soğuyacak yüreğim?
Ve ne zaman unutabileceğim seni?
Seninle geçtiğim, seninle gördüğüm yerler seni bana hatırlatmaktan ne zaman vazgeçecek?
Şimdi düşündüğümde inanamıyorum biliyor musun?
Bir zamanlar sen varmışsın, ben sana dokunmuşum, seninle gülmüş seninle ağlamışım..
Ellerini tutup peşinden gelmişim, tenimde dolanmış dokunuşların..
Kokun, sıcaklığın hepsi gerçekmiş, değmiş bir kere ruhuma!
Ondan mı bunca özlem?

Söylesene ALLAH aşkına nasıl bir aşk bu?
Nasıl bir hasret?
Kaç yıl geçti üzerinden?
Beş mi?
Altı mı?
Yedi yıl oldu...
Tam yedi yıl!
Bunca zamanı eskitirken ömür denen bu meftunda ben,
Seni, seninle olan kimliğimi neden eskitemiyorum ki?
Neden silemiyorum ki hatıralarını, zihnimden hayalini..
Neden içine düştüğüm yalnızlıklarda hala kollarına sarılıyorum?
Neden çaresizliklerimde gözlerine sığınıyorum!
Neden en mutlu olduğum anda bir yumru takılıyor boğazıma?
Neden her ağlayışımda bir kaç damla göz yaşımı da sana harcıyorum!
Bilmiyorum!

Anlatamıyorum ki çaresizliğimi, seni kendimden atamadığım gibi..
Anlatamıyorum ki kendime, seninle imkansızlığımızı!
Çaresiz bir hastalık gibisin!
İlacın yok, deva'n yok, tedavin yok!
Günden güne sömürüyorsun bedenimi, ruhumu, benliğimi!
Senden kurtulamıyorum!!!!!!

Neydi seni böyle özel yapan?
Ruhuma giren ilk sevdalı oluşun mu?
Dudaklarıma değen ilk öpücük oluşun mu?
Cennete adım atmayı istediğim ilk kişi oluşun mu?

Oysa senin bunca aşka değmeyeceğini bile bile ben!
Nasıl ve neden unutamıyorum seni?!
Neden kederimden silemiyorum hasretini?!,
Neden hala bir anlık aşkını tüm ömrüme feda edebilirim........................
Neden yaaa? Sen beş para etmezin tekiyken ben hala nedennnnnnnnnnnnnnn!
Ah be, ah be................................

-------------------------------------------------------------------------

"Bir gün asla benim olmayacak bir adamı ölümüne sevdiğimi anladım,
O gün, o an, o saniye ölmeyi diledim!
O günden beridir ki her gün defalarca ölüyorum!
İçimde hükmü öylesine ağır bir aşkın yükü var ki,
Eziliyorum altında, eziliyorum da,
Vazgeçemiyorum...
Hala ...!"


Nursalkımın..

Bir Yorgunluğum! ( Yorumum ) ..




BURADA Kİ sözlerden ve çalan o acıklı müzikten yüreğime düşenler....

Hala düşlerime düşüyorsun,
Sen düştüğünde düşlerim de üşüyor, yüreğimde..
Senli anılar sokulduğunda ruhuma, sensizliğim daha bir acıtıyor canımı..
Yapışıyor gözlerime yaşlar, takılıyor boğazıma geriye kalan haykırışlar..
Hani varmışsın ya bir zamanlar benim dünyamda, hani gerçekten tatmışım ya dudaklarını,
Gayrı öncesi ve sonrası yılları silip atmak istiyorum..
Seninle geçen bir saniye bile bedeldir sensiz bir ömre..
Sensiz bir ömürdense, senin kollarında bir anlık ölüme talibim ben..
Razıyım en katı acıları işlemeye yüreğime,
Razıyım dayanılmaz sızılara..
Yeter ki son nefesim de dayandığım kolların, baktığım senin gözlerin olsun..
Yeter ki gördüğüm son şey çocuk yüreğimin sevdiği, o masum sevdası olsun..
Yeter ki bu sensizlik acısı seninle verilen son bir nefeste son bulsun..

(Sadece bir hayal..!)

Nursalkımın..

27 Mayıs 2013 Pazartesi

AŞK'tı Adı, Sustuk..!


Öyleydi,
Sevmeliydi deli gibi, gitmeliydi yolun sonuna..
Gerek baharlar geçmeli, gerekse uğrunda dünyaları devirmeliydi..
Geçmeliydi kendinden hasret bile,
Tüm aleme rest çekmeliydi,
Ne varsa benliğe dair, ezmeliydi..

Oldu, yaptık..!
Aşk kondu adı..
Biz sustuk, Aşk oldu tadı..
Sustuk! Susmalıydık..
Yüreklerin sesi duyuldu sonra..
Sonra da gözyaşlarımın kara zeminde ki cılız tınısı..

Aşk'tı adı, sustuk, susadık..
Tutamadık bir birimizi nefeslerimizde,
Uzattık ruhumuzu, birbirine bağlayamadık..
Sevmekten bıkmadık da, yürütemedik acıları..
Diretemedik sancıları, uğurlayamadık hayat yolcularını..

Nefesimizi kestik bir birimizin suretine gözlerimizi kaparken,
Kararttık mevsimleri, koparken cinnet fırtınamız!
Bağıra bağıra sövdük içten..
Acı'dık, Kan'adık, Ağla'dık..

AŞK'mış, adı.
Pişman olmadık ama çok Yan'dık..
Sus'tuk, pus olduk..
Uzatıp ellerimizi bir birimizin kelimelerine,
Kan bulaştırdık!
Yaralandı tebessümlerimizin dizleri,
Koştuk ama konuşamadık..

Sustuk ya konuşmayı unutmadık..
Ama sustuk ya, konuşamadık!

Yılları eskittik bilinmezliklerle,
Unuttuk sandık, ama unutamadık..
Olur da gözlerimiz buluşursa bir gün diye,
Yumduk bir daha açamadık..

Ve son oldu, Aşk'tı adı..

Sustuk..!

Da yüreklerimizi susturamadık..





Nursalkımın..

24 Mayıs 2013 Cuma

KOCAMAN BİR TEBRİĞİ HAK EDEN **BLOGSTAR** SEÇMELERİ


     
ADAY GÖSTERMEK VE OY VERMEK İÇİN TIKLAYINIZ...!!!

       Geçen sene ve bu sene bin bir emek ve gayretle hazırlanan bir aktivite olan **BLOGSTAR**ı ve bunu hazırlayan bbm yazarlarını gönülden tebrik ediyorum.

        Harcanan çaba, uğruna dökülen emek o kadar çok ki.. Hiç bir karşılığı olmadan, sadece daha güzel bir ortam, bloglara şenlik olması adına yapılan bu olayı canı gönülden destekliyorum ve emeği geçen her arkadaşa teşekkür ediyorum.

        Bence zaten sizler de birer starsınız :))))

        Her bir arkadaşı detaylı bilmesem de Bloglar Mahallesi, BBM-ÇARŞI sahiplerine ve üyelerine tüm sevgilerimi gönderiyorum..

        Ve ve özellikle bu kadar az aktif olabildiğim dönemde beni hala EN DUYGUSAL BLOG ve EN DUYARLI BLOG kategorilerinde aday gösteren sevgili, vefalı arkadaşlarım size de yürekten sevgilerimi ve teşekkürlerimi gönderiyorum.

        Hiç bir çıkarı olmayan bu yarışmada beni zaten geçen sene mest ettiniz, birinci yaptınız. Bu sene de hala hatırlarınızda yer edinebildiğim için çok mutluyum ve sizlere de müteşekkirim.

        Hala haberi olmayan arkadaşım varsa eğer isterseniz siz de sevdiğiniz blogları önerebilir, onları herkesin tanıması için oy verebilirsiniz. Bunu yapmak için Aşağıda vereceğim linki tıkladığınızda açılan sayfada gerekli kısımları doldurmanız yeterli olacaktır. Tek bir blogu istediğiniz her kategoriye eş zamanlı aday gösterebileceğiniz gibi, her kategoriye ayrı ayrı bloglar da önerebilirsiniz. Gerekli olan tek şey sayfa başında sizin bilgilerinizin olduğu yeri ve alt tarafta ta olan kutucuklara da (her kategori için ayrı bölüm var sayfa sonuna kadar bakınız) adaylarınızın bilgilerini girmenizdir. Bu kadar basit yani :)





Nursalkımın..

16 Mayıs 2013 Perşembe

Ve Karşınızda Bay KIRPIK :) & Regaip Kandili


Bu resimde gördüğünüz cicinin adı Kırpık.
Bakmayın şimdi tüylerinin kırpılmış olduğuna daha bir ay öncesine kadar yastık doldurulacak yün topu gibi geziniyordu ortalarda, belediye sağolsun yakalamış ve bir güzel kırpmış :)
Eskiden de şekerdi ama şimdi daha bir yakışıklı olmuş hani biricik Kırpık'ımız.

Efendim Kırpık babamın pastanesinin orada yaşayan bir sokak köpeği.
Ama tabi esnafın canı, gözü olmuş, bizimkiler tarafından beslenilen tatlı, uslu ve miskin bir köpekçik.
Bende severim kendilerini, zira zaten annem huylarımızın benzeştiğini söyler.

Şiiii Gülmeyin :))))

Hadi anlatayım bari :)

Şöyle ki Kırpık pastanenin önünde ki paspaslara yatmaya bayılır. Tabi ki babam onu orada görene dek.
Babam Kırpık'ın paspaslar üzerine uzandığını görünce gelip Kırpık'a kızar.

Diyalog şu;

Babam:

-"Ben sana demedim mi buraya yatma diye bak müşterinin önünü kesiyorsun, kalk çabuk!"

Kırpık bunun üzerine usul usul kalkar yavaşça yolun karşısında ki parkın köşesine geçer ve oraya uzanır. Ne zaman ki babam gözden kaybolur, Kırpık yine ağır ağır yattığı yerden kalkar ve pastanenin önüne gelir, paspasların üstüne bir güzel serilir.

Tabi bunu gören ben ve annem bir birimize şöyle manalı bir bakış attıktan sonra gülmekten kırılırız. Ve işte tam o anda annemden beni yerin dibine sokacak, aynı zamanda pis pis sırıtacak bomba yorum gelir.

Annem;
-"Nursalkımı bu aynı sen, babanın gördüğü yerde onun istediklerini yapıyormuş gibi yapıyor, baban gözden kaybolunca yine kendi bildiğini okuyor."

Tabi bu yorumu duyan babam bize yan yan bakarken Kırpık ve ben kaçacak delik ararız :)))))

Bu olaydan sonra ne zaman Kırpık'ı görsem önce gizli gizli babama bakarım sonra Kırpık'a göz kırparım. Geçen akşam yine ortalarda babam yokken aşkımızı yaşadık Kırpık'ımla ve sonra o bana yakışıklı yakışıklı poz verdi bende bu tatlı varlığı sizlerle tanıştırayım dedim.


Bu arada bu gün 16 Mayıs Perşembe günü Mübarek Regaip  Kandili.

Rabbim bu geceyi hakkımızda ve ruhumuzda hayırlı, uğurlu kılsın. Umarım bu gecenin hürmetine, günahlardan sıyrılır, cemali ilahiye giden yolda bir adım daha atabiliriz. Tanıdığım, tanımadığım tüm müslümanların Regaip gecesi bol nurlu ve huzurlu olsun. Kandilimiz Mübarek olsun.

Sevgiler ve saygılar efendim.




Nursalkımın..

9 Mayıs 2013 Perşembe

Bu Gün Nasılım ?



Bakışlarım belirsiz ya,
Soruyorlar ne düşünüyorsun diye..
Gülümsüyorum, hiç diyorum..
İçimde kopan fırtınanın, boranın tarifini nasıl yapayım ki?
seni kime, nasıl anlatabilirim ki?

Kim anlar ki bizi..
Biz sahiden, BİZ'dik değil mi bir zamanlar?
Bir yaşlı çiftin gıpta ettiği, birbirine çok yakışan ikili..
Kim anlar ki şimdi içimde ki sessizliği..

Bazen çekip gitmek istiyorum.
Nereye kaçsam peşimi bırakır ki hayalin?
İçimde ki ukdeyi bağlasam karnıma düşen kelebeklere?
Geçip gitmez mi benden de hayat..

Ah ölüm..
Ulvi bir dinginlik saklı mı gerçekten ardında..
Bazen dizlerimin dermanı, suskunluğumla çekiliyor..
Neden düşüyor hala aklıma sözlerin,
Neden avutamıyorum kendimi..
Sen başka baharın başka mevsiminde,
Bense kara bir kışın küçük kardeleninde!
Neden hala benimmişsin gibi davranıyorum ki?

Birazdan soracaklar yine,
Bu gün nasılsın diye..



Nursalkımın..

8 Mayıs 2013 Çarşamba

SADECE MERAK EDİYORUM..!



Şimdi bir pencerenin kenarında, yoldan geçip giden insanları izlerken aklımda hep o soru..
Şimdi senin olsaydım, sen benim olsaydın nasıl olurdu her şey?
Sensiz geçen onca yıl seninle dolu olan anılardan oluşsaydı, güler miydi yüzüm?
Bu içimden çıkmayan özlem, inceden sızlayan sızı yakamı rahat bıraksaydı,
Güler miydi sayfalara dökülen tüm sözlerim?

Akşam olduğunda ellerine dokunabilecek olsaydım, nasıl bir gün geçirirdim?
Gece yanında uyusaydım yine korkar mıydım karanlıktan?
Yarınlar böylesine boş ve uğultulu gelir miydi yine?
Yaptıklarım, yapacaklarım bir anlam taşır mıydı acaba?

Kokunu her gün yeniden içime çekebilecek olsaydım..
Sesinin tınısını kulaklarımda duyabilecek olsaydım..
Sıcaklığını, tenini hissedebilecek olsaydım..
Eğer bunlar olsaydı, nasıl olurdu hayat?

Cennet böyle bir yer olur muydu o zaman?
Boş dünyanın, boş işleri, dolu bir hal alır mıydı?
Ah bir bilsem..

Böylesine bir mucize gerçek olsaydı..
Gelirdim hani seninle dünyanın öbür ucuna..
Gelecektim..
Gidecektik ve kendimize küçük bir cennet kuracaktık..
Ah bir bilsen hayali bile nasıl güzeldi!!!
Gidebilseydik eğer..
Gidebilseydik, hiç pişman olur muydum?

Şimdi çok şey istemiyorum,
Kavuşmak artık imkansız biliyorum..
Sadece görebilseydim uzaktan seni..
Gözlerim, gözlerine değebilseydi son bir defa..
Sorabilseydim neden böyle oldu diye..

Merak ediyorum bambaşka olur muydu her şey???

(Bak bir mayıs daha, perişanlığı temsil ediyor benim diyarımda..!!! l.o.y.ö.s...)


Nursalkımın..

7 Mayıs 2013 Salı

İSYANIM KENDİME..!



Gitmeliyim sana ait düşlerden..
Geçmeliyim artık senden,
Çevirmeliyim yönümü senin sapaklarından..
Sana çıkan ne kadar yol varsa, çıkmaz diye kilitler vurmalı,
Dikenli setler çekmeliyim!
Dedim ya geçmeliyim sen(ben)den..
Yavaş yavaş..
Bit(ir)meliyim!
Ilık ılık tüketmeliyim nefesinden havayı..
Sen diye solumalıyım mihrabı..
Ölümü avuçlarıma alıp, oynamalıyım aşağılıkça!
Ne vuslat bilmeliyim, ne sıla..
Tüm duyguları birbirine karıştırmalıyım..
Katletmeliyim doğan günleri,
Bırak, tiz tebessümlerinde hapsetme böyle yüreğimi,
Yalan masallarınla uyutma artık!
Bırak aklımı, akımına kaptırmaktan vazgeç beni!
Yarınlarımın katili elbet ben olmalıyım!
Seni sevmek kadar zarar vermez nasıl olsa hiç bir şey!!!!

Sen, öylesine bir geçtin ki benden..
Sen, öylesine yok ettin ki yaşama dairlerimi..
Sen, takatimin son zerresine değin tükettin beni!
Sen, ezdin geçtin, ayaklar altına serdin benliğimi!

Senin yüzünden!
Senin yüzünden onulmaz bir aşkın kara ellerine düştü alın yazım..
Senin yüzünden yazılmadan yarım kaldı kaderim..

Varlık yokluğa karıştı çehremde,
Ne günüm kaldı ne de gecem sayende..!
Topraklarıma tohumlanan güller derildi bakışlarından..
Savruldum bir kamış misali sızlayarak aşkın acısından!
Şah damarıma işledi bakışların,
Yokluğun oyun oynuyor hayatımla!

Hadi yum gözlerini,
Hadi bitsin bu çile!
Hadi bitir artık beni!

Mutluluk vefasızlığın içki masalarında meze!
Garip bir vakte dalgalanıyorum aklım sıra...
Evet geldin ve gittin..
Tek sorun vardı! Farklıydı geldiğinle gidişin..
Büyük farkı var senden öncesi ve sensizliğin...
Aynıydı her seferinde ciğerime işleyişin..
Ve aynıydı beni her defasında delirtişin!
Soldu senden sonra gökkuşşağının renkleri gözümde..
Değerini yitirdi bende mor menekşeler..
Yaşam karıştı gözyaşlarıma,
Her ağlayışım biraz daha yaklaştırdı beni ölüme..
Öylesine sancılar çektim ki aklın hayalin durur..
Bir bilsen beni attığın dertleri, yarınların seni de vurur!

Senin acınla kavruldum geceler boyu..
Kendimi vurdum sabahı olmayan karanlığa!
Yüreğime gömdün ateşten derilmiş bir koru!
Ölmek neymiş yaşarken anladım!
Öylesine yaktı ki narın beni,
Yok oldum sende, kül bile olmadım!

Seni unutmak istedim,
Yemin ederim!
Denedim, çalıştım..

Senden nefret etmek istedim..
Açtığın yaralara tuz bastım..
Acımdan ölmek, seni içime gömmek istedim...
Olmadı..!
İnan hissedemedim bile hiç bir acıyı sensizlikten..
Şu canımın hiç bir kıymeti kalmadı..
Geleceği yok ettim, her gün bir öncesini yaşadım..
Başlangıcım senleydi, yokluğunu sonsuzluğuma koydum!
Sallar yaptım anılarıma yazdığım kelimelerden..
Akışına kaptırdım gözyaşlarımı..

Öylesine çok dalgalandı ki hüzün mabedimde..
Bilsen ne ibadetler tükettim..
Bilsen senin için ne dualar kirlettim!
İsyanlara kucak açtı sol yanım..
Kanıma girmek şöyle dursun,
Şeytan bile acıdı halime!
Öylesine bedbaht, öylesine kaldım yarım !
En izi kalan kara bir lekeydin bedenimde..
En büyük günahım oldun amel defterimde..
Ne kadar bedel varsa ödedim karşılığını kefaretinle!

Sevmek mi!
Sevmek mi dedin..
Öylesine acıttın ki beni o son kelimenle..
Sensiz başka kollarda yeniden doğacak mışım öyle mi?
Senden kopup başkasının olacakmışım öyle mi?
Bir gün gelip de varlığını unutacak mışım öyle mi !?

Yalancı!
Beni bana bırakmadın ki,
Aklımı da aldın ve gittin!
Tüm yollarımı bir bir vurdun çıkmaza!
Beni yokluğunda, hayaline kördüğüm ettin...
Sevgiye dair ne varsa içimde,
Bir vampir gibi emip beni tükettin!
Sen yapışıp ruhuma kara gözlerinle,
Masumiyetimi kirlettin!

Defol!
İstemiyorum seni..
Sileceğim hayatıma girdiğin her saniyeyi..
Yakacağım seninle yaşadığım şehirleri!
Yok edeceğim seninle ilgili hayallerimi..
Unutacağım seni..
Unutmak istiyorum seni!
Ama nasıl?

Şimdi hayalin karşımda nispet eder gibi arsızca gülüyor..
Şimdi hayalin karşımda, seni unutamayacağımı çok iyi biliyor!
Şimdi hayalin karşımda, gözlerimi karartıyor!
Şimdi hayalin karşımda, yokluğun bileğime değiyor..
Şimdi hayalin ellerimde, ılık ılık tenimi kesiyor..
Şimdi hayalin girdi kanıma, umudumu emiyor!
Şimdi sarıldım hayaline,
Şimdi hayalin..

(Eskilerden..)

Nursalkımın..

Bu Sabah..



Bu sabah özlemin değdi yine tenime..
Beni benden alan bakışların,
Bir de seni son görüşüm geldi aklıma..
Doldu gözlerim de, sıkıca tuttum yaşları akıtmadım..
Başımı iki yana salladım, hızlıca giyindim üstümü,
Elimle iteleyip hayalini,
Hayatıma bu sabah senle verdiğim arayı kapattım..
Şimdi, kaldığım yerden devam edebilmek
için çok çabalıyorum...!

Nursalkımın..